Düzce’de doğdum.
90 doğumluyum ama nüfus kağıdında 92 yazıyor. Anneme doğum tarihimi sorduğumda -Doğduğun da yılbaşına 20 gün falan vardı der- hep. Ama yine nüfus kağıdında 15 nisan olarak görünüyor. Yani nüfus kağıdıyla hiç anlaşamadığım doğrudur. Anlayacağınız doğduğum günü tam bilmiyorum :)
İlk ve ortaokulu Musababa ilköğretim okulunda, liseyi Endüstri Meslek lisesinde okudum.
Başarılı bir ilk ve ortaokul geçirdim. Okumayı ve okula gitmeyi seviyordum. Hayatta ki tek derdim sabah okula gitmek ve akşama kadar futbol oynamaktı. Şimdi geriye baktığımda o günler, bugüne kadar ki yaşamım da geçirdiğim en neşeli, en mutlu günlerdi.
Lise hayatına başlayıp bilgisayar bölümünü seçtikten sonra ki 3 yıllık süreçte pek başarılı olduğum söylenemese de en azından vasatta değildim. Ortaokul yıllarında gördüğüm 2 saatlik bilgisayar dersi haricinde tam anlamıyla bilgisayarla tanışmam lise sonda başladı.
Bugün dahi pek hoşlanmadığım hiç sevemediğim donanım konusu ile ilk olarak lise 3. sınıfta staj yaparken karşılaştım. Israrla tekrar etmem gerekirse hala donanım konusundan nefret ediyorum :)
Türkiye genelinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin düzenlediği, lise ve üniversiteler arası gerçekleştirilen programcılık yarışmasına, lisede ki en iyi arkadaşım Hacı Mehmet Hotoğlu ile katıldık. Elbette kazanamayacağımızı biliyorduk ama en azından katılanlar listesinde ismimiz görünsün istedik. (Sonuçta da kazanamadık zaten.)
AYHAN ÇELİK...
Lise yıllarımın son döneminde gelecekte ki kariyerime yön veren en önemli kişi bölüm hocam. Onun sayesinde ve yönelendirmesiyle hevesim ve sunum kabiliyetimi değerlendirmek ve kendimi geliştirmek adına Bilsoft Yazılım firmasında takılmaya başladım. (İnsanın hayatında tesadüflerin ve şansın çok etkili olduğunu o gün daha iyi anladım.)
Bilsoft’ta gidip geldiğim süre de şuan da halen ortak olduğum o dönem de Bilsoft’da üniversite stajını yapan Serkan Bayraklı ile tanışma fırsatı buldum. (Herkesin hayatında belli dönemler vardır. Serkan’la tanışmam da benim hayatımda ki en önemli dönüm noktalarından biridir.)
Lisenin sona ermesinin ardından çalışma hayatıma Csc Grup’un web tasarım bölümünde başladım. Bilsoft’ta ki deneyimlerim sayesinde güzel bir gelişim dönemi yaşadığım Csc Grup’ta kısa süre içerisinde hazırladığım bir çok web sitesi ile kendimi daha da geliştirme imkanı buldum.
Çorum’da bulunan Hitit Üniversitesi’nde programcılık bölümünü okurken aynı zaman da Csc Grup’ta uzaktan çalışmayı sürdürdüm. Birçoklarımız için erken denilecek yaşta çalışma hayatına girmiş ve görmüş olmak üniversite öğrenimim süresince çok işime yaradı diyebilirim.
Ancak her üniversiteyi bitiren genç gibi bende üniversite sonrasını belirli süre boş geçirmek durumunda kaldım. Düzce’de çalışabileceğim pek fazla alan olmamasıyla beraber başka bir ilde çalışmayı düşünecek cesarete de sahip değildim. Benim ile aynı durumda olan (cesaret yoksunu :) ) Serkan ile freelance çalışmaya başladık. Bu şekilde çalışmamıza rağmen kısa sürede Düzce ve çevre illerimizde hatırı sayılır web sitesini çoktan hazırlamıştık.
Aynı dönem de Düzce’de kurulan Burası Düzce haber portalı Genel Yayın Yönetmeni Fatih Melih Maradit’in cesaretlendirmesiyle 2010 yılında ilk köşe yazım olan ‘Bir “Merhaba” da benden’i www.burasiduzce.com’da yazma fırsatı buldum. (Çok uzun sürmese de yazmaya başlamak, yazdıklarımı başka insanlarla buluşturmak yinede benim için güzeldi.)
Serkan’la kısa süreli ayrılığımız (askerlikten dolayı) benim Görkem Özdemir ile tanışmamı sağladı. (Hayatıma yön veren isimlerin 3. isminde Görkem olduğunu düşünüyorum.) Kısa sürede iyi bir ikili oluşturduk.
2010 yılının sonlarına doğru Serkan, Görkem ve ben ani bir kararla 30 metre karelik bir ofiste ileride bir marka olacağını hiç düşünmediğimiz “Serbay”ı kurduk. Bugün dahi hayal bile edemediğim bir ortamda 20 yaşında bir yazılım şirketinin ortağıydım.
Batmak korkusundan mı yoksa tepki göreceğimden mi bilinmez bir şirkette ortak olduğumu 1 yıl boyunca aileme söyleyemedim. Beni firmanın ortağı değil çalışanı olarak bildiler. (Tabi bir süre sonra gerçeği öğrendiler :) )
Bugün bile hala ortaklığımın tesadüf olduğuna inandığım “Serbay” için hayatımın en güzel ve verimli günlerini harcadım. Bu arada da boş durmadım tabi ki 2. üniversite eğitimi mi dışarıdan da olsa tamamladım. (Uzun dönem askerlik yapmamak için okuduğum doğrudur. :) )
Bu ortaklığın meyvelerini 2013 yılında hobi seraları satışı yapan www.serapey.com, 2015 yılında bir “Serbay” markası olan KOD8’in kurucu ortaklarından olarak toplamaya başladım.
Yine 2015’in son ayında hayata geçirilen ‘Oxijen’ dergisinde köşe yazılarımla yeniden okuyucuların karşısına çıktım.
Bunca yazılanı okuduktan sonra ozkann.com nereden çıktı diye içinizden geçirdiğinizi duyar gibiyim. 2016 yılının ortaların da kurduğum ve kendimi daha iyi anlatmaya çalışacağım kişisel blogumda, sizlerle yazdığım yazıları, beğendiğim reklamları, marka yönetimi ve sosyal medya konuları hakkında gerek birikimlerim gereksede öğrendiklerimi paylaşacağım.
Bu blogdaki yazılarımı www.duzcerota.com Genel Yayın Yönetmeni Barış Zengin’in katkılarıyla yazıyorum. Bu yazıları yazmamda, Barış ağabeyin en az benim kadar katkısı var.
Heee, unutmadan ortağı bulunduğum Serbay ve Kod8 ile markalara web tasarım, sosyal medya ve danışmanlık hizmetleri vermeye devam ediyorum.
Yine unutuyordum arkadaş; Yaptığım işi çok seviyorum.