Ben şansa çok inanırım. Yani ne kadar çalırsanız çalışın tabii ki çalışmak önemli ama şansınız da yaver gitmeli bu hayatta. İşte ben şansı yaver gidenlerdenim. Doğru zamanda doğru yerde doğru insanlarla birlikte olacaksın derler ya… İşte ben o olanlardanım. Bazen bir yer, bir ruh yakalar, doğru insanlar bir araya gelir ve güzel işler ortaya çıkar. İşte o yer, o ruh ve o insanlarla birlikte 10 yıldır güzel işlere imza atıyoruz…
Üniversite zordur. Günümüzde üniversiteyi bitirip işe girmek daha da zordur. Staj dönemleri üniversite öğrencileri, yeni mezunlar veya iyi bir iş deneyimi elde etmek isteyen herkes için harika bir yoldur.
Düzceli olupta Düzce’yi gezmeyen, bilmeyen o kadar insan var ki. Ne yazık ki bunların en başında da ben gelirim galiba. Yaşadığımız şehri gezip dolaşmadan yurt dışı ya da büyük şehir turu hayalleriyle yanıp tutuşuyoruz. Peki yaşadığınız şehri yeterince tanıyor musunuz?
Müşterinize ne istediğini sorup ona göre ürün çıkaramazsınız, çünkü siz onların isteğini yaparken onlar başka birşey istiyor olacaktır.
Üniversite yıllarında ki staj döneminin, geleceği ve kariyeri şekillendirmek adına geçirilen en önemli zamanlar olduğunu düşünürüm. Peki neden? Henüz öğrenciyken kariyerinizi planlandığınız alanda geçirmiş olduğunuz iyi bir staj dönemi, iş yaşantınızın geleceğine yön veren en önemli unsurlardan biridir de ondan.
Bugün, kullandığımız ürünlerden aldığımız hizmetlere kadar her şeyin bir markası var. Cebinizde ki telefonun, giydiğiniz ayakkabının, kullandığınız arabanın markalarını düşünün. Günlük yaşantımızda ister istemez binlerce markayla haşır neşir oluyoruz. Peki, sizce bir kent “marka” olabilir mi?
İnternet, insanoğlunun tam olarak anlamadan inşa ettiği az şeyden birisidir. Aslında sosyal medya da tam olarak böyle birşey. İnsanların tam olarak anlamadan inşaa ettikleri ve hayatlarının her alanında yer etmesi muazzam ama bir o kadar da akıl almaz bir durum.